LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ ORTAKLIKTAN ÇIKARILMASI

 

                                              LİMİTED ŞİRKETLERDE

                        ORTAĞIN  ORTAKLIKTAN ÇIKMASI VE ÇIKARILMASI

Ticaret hukukunda tacirler arası ihtilaflarda olduğu gibi şirket ortakları arasında ortaya çıkan ihtilaflarda da öncelikle başvurulması gereken hukuki kaynak sözleşmedir. Burada bahsedilen sözleşme ise tek ortaklı dahi olsa her limited şirketin kuruluş esnasında düzenlemek zorunda olduğu esas (ana) sözleşmedir. Şirketin yönetimi, pay değişikliklerinin gerçekleştirilmesi, ortaklıktan çıkarma vb. birçok husus esas sözleşmede düzenlenir. Elbette Ticaret Kanunun emredici hükümlerine aykırı sözleşme maddeleri geçersiz olacağı gibi; kanunun açıkça belirttiği hallerde sözleşme değil kanun maddeleri tatbik edilecektir. İşbu yazımızın konusu olan “Limited şirket ortağının ortaklıktan çıkması ve çıkarılması” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 638. ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. 

  1. Ortaklıktan Çıkma

 TTK Madde 638

(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir

(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir

Kanun koyucu, şirket sözleşmesinde ortaklara şirketten çıkma hakkı tanınabileceğini ve bu hakkın belirli şartlara bağlanabileceğini öngörmüştür. Birinci fıkra sözleşme hükmü kapsamında şirketten çıkmayı düzenlerken ikinci fıkra ortağın haklı bir sebebin varlığı halinde mahkeme kararıyla ortaklıktan çıkmasını düzenlemektedir. 639. Maddede ise ortaklıktan çıkmak için dava açan bir ortağın davasından haberdar olan diğer ortaklar aynı haklı sebepler kendileri için de geçerliyse bu davaya katılarak mahkemeden ortaklıktan çıkmayı talep edebilirler. Ortaklıktan çıkan ortak esas sermaye payı doğrultusunda haklarını alacaktır. 

  1. Ortaklıktan Çıkarma

MADDE 640

  1. Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir.
  2.  Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. 
  3.  Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır

Limited şirket ortaklarının ortaklıktan çıkarılması 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 640. Maddesinde düzenlenmiştir. Ortaklıktan çıkarma halinde esas sözleşmede düzenleme var ise sözleşmeye dayanarak genel kurul kararı ile çıkarılabilmektedir. Ortaklıktan çıkarılmasının sözleşmeye, yasaya aykırı olduğunu iddia eden ortak bu genel kurul kararına karşı üç ay içinde iptal davası açabilmektedir. Sözleşmeye bağlı çıkarma halinin dışında şirketin haklı bir sebebe dayanarak ortağı şirketten çıkarabileceği de düzenlenmiştir. Gerek çıkma da gerek ise çıkarma da haklı sebepler tek tek sayılmamıştır. Yargıtay, bir kararında burada bahsi geçen haklı sebep kavramını şu şekilde tanımlamıştır: ortaklık ilişkisini çekilmez hale getiren ve dürüstlük kuralına göre ortaklık ilişkisinin sürdürülmesinin ortaktan beklenemeyeceği haller. Haklı sebebin tespitinde ise nesnel ve objektif ölçülere uyulması gerektiğini ifade etmiştir. Bu durumda ortağın şirket zararına hareket etmesi, yasa dışı iş ve işlemler yapması, aslı görev ve yükümlülüklerini ifa etmemesi gibi durumlar haklı sebep olabilecektir.

Genel kurul kararıyla ortaklıktan çıkarmanın hangi nisaba göre yapılacağı 621. Maddede öngörülmüştür. Buna göre esas sözleşmede farklı bir düzenleme yok ise ortağın çıkarılması için genel kurulda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun sağlanması gerekmektedir. 

640. maddede ortağın hangi hallerde ortaklıktan çıkarılabileceğinin esas sözleşme ile düzenlenebileceği ifade edilmektedir. Bu sebeple esas sözleşmenin bu konudaki maddeleri düzenlenirken birçok olasılığı göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu hallere örnek verecek olursak; ortağın sır saklama yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi,  rekabet yasağına riayet edilmemesi gibi şartlar öngörülebilir.  Bu şartlar objektif olarak kabul edilebilir ve eşit işlem ilkesine uygun olmalıdır. Örneğin ortağın keyfi olarak salt çoğunluk sağlanmak suretiyle çıkarılabileceği şeklinde bir madde geçersiz olacaktır. Ortaklık sözleşmesinde müdürlere veya ortaklardan birine çıkarma konusunda karar alma yetkisi tanınması mümkün değildir; bu ancak genel kurulda gerekli nisaba uyularak alınabilecek bir karardır.

Çıkarma kararı alınan ortağa genel kurul kararı Noter aracılığıyla bildirilir.  Karara karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Hakim bu davada ortaklıktan çıkarılma sebebinin yasanın aradığı kriterlere uyup uymadığını; şayet esas sözleşmede öngörülen bu sebep yasanın asgari kriterlerine uygun ise şartın ortak nezdinde gerçekleşip gerçekleşmediğini, eşit işlem ilkesi ve dürüstlük kuralına riayet edilip edilmediğini inceler. 

Ortaklıktan çıkarmanın diğer yolu olan mahkeme kararıyla çıkarma usulünde, şirketin istemi üzerine haklı sebebe dayanılarak ortağın şirketten çıkarılması mahkemeden talep edilmektedir.

Davanın açılabilmesi için, genel kurulda ortağın çıkarılması için mahkemeden talepte bulunulması konusunda 621. Maddede önemli kararlar için öngörülen ağırlaştırılmış nisap aranmaktadır.

Genel kurul tarafından bu karar alındıktan sonra açılacak davada davacı, şirket tüzel kişiliği olacaktır. Genel kurul tarafından karar alındıktan sonra ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması için dava açma süresi konusunda kanun koyucu bir düzenlemeye yer vermemiştir. Genel kurul tarafından alınan bu karara karşı hakkında haklı sebeple çıkarılma davası açılmasına karar verilen ortak, karar kendisine tebliğ edildiğinden itibaren 3 ay içinde iptal davası açabilmektedir. Genel kurul kararına karşı açılmış bir iptal davası bulunması halinde, haklı sebeple çıkarma davasında bu iptal davasının sonucu bekletici mesele yapılmalıdır.

  1. Şirketin feshini isteyen ortağın mahkeme kararıyla ortaklıktan çıkarılması

TTK MADDE 636

(..)(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. 

İlgili kanun maddesine göre; şirketin devamlılığı esası çerçevesinde hâkim, şirketin feshi yerine uygun düşen farklı bir çözüme hükmedebilecek olup bu çözümlerden biri de davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasıdır. Ortağın veya şirketin asıl iradesiyle uyuşmayan bu karar ortağın ortaklıktan çıkmasının bir başka yolu olarak karşımıza çıkmaktadır.

  1. Ortaklıktan çıkmaya ilişkin diğer hükümler

MADDE 141

 (1) Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde, ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler.

(2) Birleşmeye katılan şirketler birleşme sözleşmesinde, sadece ayrılma akçesinin verilmesini öngörebilirler. 

Kanun koyucu birleşen şirketlerin ortaklara ayrılma akçesi verilmek suretiyle ortaklıktan ayrılmaları için seçimlik hak tanıyabileceğini düzenlemiştir. Şirketin bu kararı mevcut oy haklarının yüzde doksanının olumlu oyu ile alabileceği 151. Maddenin 5. Fıkrasında belirtilmiştir.

Şirket birleşmeleri yoluyla pay sahibinin ortaklıktan çıkarılması mümkün ise de şirket bölünmeleri ve tür değiştirmelerinde kanun koyucu bu imkânı tanımamış; hatta TTK madde 183 te "Tür değiştirmede ortakların şirket payları ve hakları korunur" denilmek suretiyle tür değiştirme hallerinde ortakların, ortaklıktan çıkarılamayacağı açıkça düzenlenmiştir.

MADDE 202

(..) (1)( (..)  b) Denkleştirme, faaliyet yılı içinde fiilen yerine getirilmez veya süresi içinde denk bir istem hakkı tanınmazsa, bağlı şirketin her pay sahibi, hâkim şirketten ve onun, kayba sebep olan, yönetim kurulu üyelerinden, şirketin zararını tazmin etmelerini isteyebilir. Hâkim istem üzerine veya resen somut olayda hakkaniyete uygun düşecekse, tazminat yerine bu maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre, davacı pay sahiplerinin paylarının hâkim şirket tarafından satın alınmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözüme karar verebilir.

Görüldüğü üzere ortaklıkta hakim şirket, 202. Maddenin 1. Fıkrasının a bendi uyarınca usulüne uygun denkleştirme işlemi gerçekleştirmez ve bağlı ortağa denk bir istem hakkı tanımaz ise istem üzerine hakim şirketin ve kayba sebep olan yönetim kurulu üyelerinin şirketin zararını tazmin etmesine mahkemece karar verilebilir. Mahkeme istem üzerine veya resen bu davada, hakkaniyete ve şartlara uygun düştüğü takdirde tazminata hükmetmek yerine davacı ortağın paylarının hakim şirket tarafından satın alınmasına karar verebilmektedir. 

MADDE 208

(1) Hâkim şirket, doğrudan veya dolaylı olarak bir sermaye şirketinin paylarının ve oy haklarının en az yüzde doksanına sahipse, azlık şirketin çalışmasını engelliyor, dürüstlük kuralına aykırı davranıyor, fark edilir sıkıntı yaratıyor veya pervasızca hareket ediyorsa, hâkim şirket azlığın paylarını varsa borsa değeri, yoksa 202 nci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen şekilde belirlenen değer ile satın alabilir. 

İlgili madde ile; azınlığın haklarını kötüye kullanarak şirketi işlemez hale getirmesi, hiçbir haklı sebep olmadan sadece işleyişi baltalamak amacıyla her karara karşı iptal davası açması, genel kurul görüşmelerini erteletmesi gibi durumlara karşı şirketi korumak amaçlanmıştır. Bu tür durumlarda hâkim şirket, azınlığın paylarını varsa borsa değeri üzerinden, borsa değeri yoksa m. 202 ye göre mahkemece tespit edilen değer üzerinden satın alarak azınlığı ortaklıktan çıkarabilecektir. Bu hakkın keyfi olarak kullanılabilen bir hak olmayıp “dürüstlük kuralına aykırı davranılması, fark edilir bir sıkıntı yaratması” gibi şartların varlığı halinde kullanılabilen bir haktır.

MADDE 592

(1) Anonim şirketlerin esas sermayenin azaltılmasına ilişkin hükümleri limited şirketlere kıyas yoluyla uygulanır. Esas sermaye borca batık bilançonun iyileştirilmesi amacıyla, ancak şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme yükümlülüklerinin tamamen ödenmesi hâlinde azaltılabilir.

Ortaklık bilançosunda zarar bulunması halinde bilançoyu bu zarardan temizlemek amacıyla basit sermaye azaltılması yoluna gidilebilir. Sermaye azaltılırken kural olarak pay sahipleri arasında eşitlik ilkesi esas alınarak, tüm pay sahiplerinin paylarında aynı oranda itfa söz konusu olur. Bu şekilde pay sahiplerinin paylarının bir kısmının itfası halinde, pay sahiplerinin pay sahipliği kalan paylarla devam edeceğinden ortaklıktan çıkarılma gündeme gelmeyecektir. Buna karşılık şirket sözleşmesinde hüküm bulunması veya pay sahibinin kendisinin rızasıyla bazı pay sahiplerinin paylarının tamamı itfa edilebilir. Paylarının tamamı itfa edilen ortağın artık pay sahipliği sıfatı kalmamış olduğundan burada da bir tür ortaklıktan çıkarma hali mevcut olacaktır.

Limited şirket ortağının ortaklıktan çıkması ve çıkarılmasının Ticaret Kanunu ve şirket esas sözleşmesi kapsamında hangi şekillerde gerçekleşebileceğini izah ettik. Görülen odur ki şirketin esas sözleşmesi gerek şirketin sorunsuz bir şekilde işleyebilmesi gerek ise ortaklar arasında çıkabilecek ihtilafların hızlı ve öngörülebilir yöntemler ile çözülebilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple esas sözleşmelerin gerek kuruluş aşamasında gerek ise sonradan yapılacak değişikliklerde dikkatle hazırlanması gerekmekte; genel kurulda alınacak olan kararların geçerli olabilmesi için sözleşmeye ve yasanın ilgili hükümlerine uygun olmasına özen gösterilmelidir.

 


03-12-2023